Uğursuzluk Ve Fal Hakkında ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud
Başlık: UĞURSUZLUK VE FAL BÖLÜMÜ
Konu: Uğursuzluk Ve Fal Hakkında
Ravi: Urve İbnu Amir el-Kureşi
Hadisin Arapçası:
وعن عروة بن عامر القرشى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]ذُكِرَتِ الطِّيَرَةُ عِنْدَ رَسُولِ اللّهِ #: فقَالَ: أحْسَنُهَا الْفَألُ، وََ تَرُدُّ مُسْلِماً. فَإذَا رَأى أحَدُكُمْ مَا يَكْرَهُ فَلْيَقُلِ: اللَّهُمَّ َ يَأتِي بِالْحَسَنَاتِ إَّ أنْتَ، وََ يَدْفَعُ السَّيّآتِ إَّ أنْتَ وََ حَوْلَ وََ قُوَّةَ إَّ بِكَ[. أخرجه أبو داود .
Hadisin Anlamı:
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın yanında uğursuzluktan bahsedilmişti. Buyurdular ki: “Bunun en iyisi fe’l (uğur çıkarma)dır. (Uğursuzluk inancı) bir müslümanı yolundan alıkoymasın. Biriniz hoşlanmadığı bir şey görecek olursa şu duayı okusun: “Allahümme la ye’ti bi’l-hasenatı illa ente ,ve la yedfe’u’s-Seyyiati illa ente vela havle ve la kuvvete illa bike. (Allahım! Hayrı ancak sen verebilirsin, kötülüğü de ancak sen defedebilirsin. (İbadet, çalışma, korunma vs. için muhtaç olduğumuz) güç ve kuvvet de ancak sendendir.)
Kaynak: Ebu Davud, Tıbb 24, (3919)